Denizin tuzlu suyu, gözyaşlarıma şahit oldu bugün
İleride en derinlerdeydim, karışıp gitti enginliğin içinde
Derya, koca derya aldı götürdü; eriyip getirdi beni içimde
Denizin suyu gözyaşlarımla kaybolup gitti bugün, akıttı öylece...
Sonra şarkılarımız çaldı birden
Niye o şarkılar çaldı ben de bilmiyorum
Üstüne gelmiş gibi hissettim, şarkıların...
Sanki başka çalacak şarkı yokmuş gibi
Maruz kaldım, kaçamadım da koca denizin içinde...
Sıla çaldı, Sezen çaldı, Soner çaldı...
Hatta benim hatrıma sevdiğin Sertab çaldı
Mırıldandım bir iki kere, dudağım titredi
Sen dosttun hani sonra, öyle de tutmadı, aramadın.
Canın istemiyorsa zorlama canım, yok gerek
Dünya bu belli mi olur üç gün toprak, dördüncü gün yatak döşek(!)
Aç kalmam ben merak etme, bakarım çaresine, baş ederim.
Boşver dalavereyi de asıl şimdi ne edeceksin görelim...
11.09.13 - Çatlak Kalem
İnsan gözünde taşıyor koca deryayı aslında, her ikisi de tuzlu ve birleştiler bir merkezde
Ancak ayrıldı gözyaşı ve deniz suyu, tıpkı Cebelitarık gibi, başlı başına bir mucize.
30 Eylül 2013 Pazartesi
27 Eylül 2013 Cuma
Ekmek
Sen bayramını yaptın, zaferini kutladın.
Şehir ise kurtuluşunu kutladı...
Ben bağımsızlığımı ilân ettiysem de
Yine de feth edildim,
Şehir çöktü...
Bulutlar yıkıldı,
Aşk sisti bulunduğum şehirde.
Güneşimi açtırdım
Kalbimi gürlettim
Sevgimi tüm sevgimi çaktırdım üzerine, heybetlice...
Kurduğu tek cümle:
"Bugün 'kaç tane' ekmek alınacaktı ki eve?"
Çatlak Kalem - 2013 Eylül
' Sıradan bir gündü ayrılışımız, ayrılışımız gayet sıradan...
25 Eylül 2013 Çarşamba
Sensizlik Sonsuzluk muş...
Benim için önemli olan her şey senin için değildi.
Bunu yaşamak, acısını yaşamak ne demek bilmiyorsun, değil mi?
Gez, toz, öğren ve gel, dön dolaş dükkânına...
Dükkânın bana hep açıktı zaten, hep el altındaydım, değil mi?
Yok öyle yağma, çula çaputa ruhunu satanı ruhuma asla çekerim
Tesbih yap, boynuna dola; çık istersen darağacına, çek ipini!
Asıl ömrümü kendine, ne halt yersen ye, görmesin gözlerim...
Gözlerimin kenarından iki dökülürsün o olur, pınarı bana kalsın, değil mi?
Yalan zamanın yongası, aşk da zamanın yarasıdır; böyle bil, fazla düşünme!
Aşk gençlik pınarında çağlar, sen gençliğimdeki gönlümde ağlarsın, çektim pimini!
Uçurumlar dile gelse de kaç kez kenarında durduğumu söylese duygularımın
Suyu yürüttün, değirmeninde öğütüp, saman altındaydım hep, değil mi?!
16.06.13 - Çatlak Kalem
' Sonra sen ne yazdıklarımı beğenir oldun ne çektiğim fotoğrafları...
Sıkça da eleştirir oldun beni artık, değişir oldun.
Ben değiştiğini söylediğimde, ben değişir oldum sana
Ben suçlu oldum... Yine ben suçlu oldum.
Hepsi bir ayrılık vesilesiydi aşkım, olgun karşıla lütfen.
"Kimse okumazsa o okur", cümlem törpülendi şu an; o'ya kadar...
Şimdi çatallı yolun başındayız, ucu yılan, biz ortada, aramızda yollar...
Bunu yaşamak, acısını yaşamak ne demek bilmiyorsun, değil mi?
Gez, toz, öğren ve gel, dön dolaş dükkânına...
Dükkânın bana hep açıktı zaten, hep el altındaydım, değil mi?
Yok öyle yağma, çula çaputa ruhunu satanı ruhuma asla çekerim
Tesbih yap, boynuna dola; çık istersen darağacına, çek ipini!
Asıl ömrümü kendine, ne halt yersen ye, görmesin gözlerim...
Gözlerimin kenarından iki dökülürsün o olur, pınarı bana kalsın, değil mi?
Yalan zamanın yongası, aşk da zamanın yarasıdır; böyle bil, fazla düşünme!
Aşk gençlik pınarında çağlar, sen gençliğimdeki gönlümde ağlarsın, çektim pimini!
Uçurumlar dile gelse de kaç kez kenarında durduğumu söylese duygularımın
Suyu yürüttün, değirmeninde öğütüp, saman altındaydım hep, değil mi?!
16.06.13 - Çatlak Kalem
' Sonra sen ne yazdıklarımı beğenir oldun ne çektiğim fotoğrafları...
Sıkça da eleştirir oldun beni artık, değişir oldun.
Ben değiştiğini söylediğimde, ben değişir oldum sana
Ben suçlu oldum... Yine ben suçlu oldum.
Hepsi bir ayrılık vesilesiydi aşkım, olgun karşıla lütfen.
"Kimse okumazsa o okur", cümlem törpülendi şu an; o'ya kadar...
Şimdi çatallı yolun başındayız, ucu yılan, biz ortada, aramızda yollar...
23 Eylül 2013 Pazartesi
Sesinle Yattım Bugün
Seninle değil,
Sesinle yattım bugün.
Masal okumadın ama
Maval okudun daha çok, uyuturken beni.
Eylül 2013 / Çatlak Kalem
20 Eylül 2013 Cuma
Birbirimizi Besledik Edebiyatımızda
Kelimelerimiz vardı bizim
Konuşulmaya hasret kaldığımız
Cümlelerimiz sonra
Sahiplerini öylesine çok özlemiş...
Sözlerimiz, sözcüklerimiz vardı.
Üstleri örtülü, tazecik bir yosuna yüz tutmuş...
Gün görmemişleri vardı sonra
Henüz söylenmemiş;
Kalpte atan ama...
Heyecandan ölecek gibi.
Tir tir titreyen ölümün kollarında...
Kıyıp atamadıklarımız vardı.
Öteye atamadıklarımız vardı.
Götüremediklerimiz vardı sonra yanımızda
Mahkum edilenler sonra; hasrete, kadere ve de vuslata
Götüremediklerimiz vardı az öteye...
Kalpte atan ama;
Gizli ve orada sakınıp saklayan
Bakıp bakıp yine de oldurulamayan.
Sevdiklerimize hitap ederdik onları çokça, birbirimize değil
Onlar çünkü bizi hatırlatırdı bize.
Bu ise çoktu... dünya aşkına, sevgisine...
O yazardı, ben okurdum; ben yazardım, o okurdu bize ayrılan satırlarda
Heyecan ve merakla...
Eee... ne oldu demeyin?!
Aşk, beslenmek ister acının yoğurduğu aşkla; dizelerde, satırlarda
Biz de birbirimizi besledik edebiyatımızda.
Koklayarak incitemeyeceğimiz sözcüklerdi bir çoğuda
Zaten seviliyordu onlar, bizden çok seviyorlardı da.
Nereden bilebilirdik ki birgün aynı kişilerden farklı kişilere söyleneceklerini
Ve nereden bilebilirdik ki yelken açacaklarını, u-.. ayrılığa...
Çatlak Kalem / 2013 'Eylül
'Zengin oldu, köşeyi döndü edebiyat sayemizde.
Biz zaten zengindik birbirimizle...
Yazmıştık, edebiyat o noktada kırdı parayı
Biz mi? Farkındaydık...
Kestirmeden bir U dönüşü şarttı.
Ne Ufuk ne de Umuttu şimdi ayrılık.
Ayrılık dünyaya sıkılmış bir tattı...
Konuşulmaya hasret kaldığımız
Cümlelerimiz sonra
Sahiplerini öylesine çok özlemiş...
Sözlerimiz, sözcüklerimiz vardı.
Üstleri örtülü, tazecik bir yosuna yüz tutmuş...
Gün görmemişleri vardı sonra
Henüz söylenmemiş;
Kalpte atan ama...
Heyecandan ölecek gibi.
Tir tir titreyen ölümün kollarında...
Kıyıp atamadıklarımız vardı.
Öteye atamadıklarımız vardı.
Götüremediklerimiz vardı sonra yanımızda
Mahkum edilenler sonra; hasrete, kadere ve de vuslata
Götüremediklerimiz vardı az öteye...
Kalpte atan ama;
Gizli ve orada sakınıp saklayan
Bakıp bakıp yine de oldurulamayan.
Sevdiklerimize hitap ederdik onları çokça, birbirimize değil
Onlar çünkü bizi hatırlatırdı bize.
Bu ise çoktu... dünya aşkına, sevgisine...
O yazardı, ben okurdum; ben yazardım, o okurdu bize ayrılan satırlarda
Heyecan ve merakla...
Eee... ne oldu demeyin?!
Aşk, beslenmek ister acının yoğurduğu aşkla; dizelerde, satırlarda
Biz de birbirimizi besledik edebiyatımızda.
Koklayarak incitemeyeceğimiz sözcüklerdi bir çoğuda
Zaten seviliyordu onlar, bizden çok seviyorlardı da.
Nereden bilebilirdik ki birgün aynı kişilerden farklı kişilere söyleneceklerini
Ve nereden bilebilirdik ki yelken açacaklarını, u-.. ayrılığa...
Çatlak Kalem / 2013 'Eylül
'Zengin oldu, köşeyi döndü edebiyat sayemizde.
Biz zaten zengindik birbirimizle...
Yazmıştık, edebiyat o noktada kırdı parayı
Biz mi? Farkındaydık...
Kestirmeden bir U dönüşü şarttı.
Ne Ufuk ne de Umuttu şimdi ayrılık.
Ayrılık dünyaya sıkılmış bir tattı...
18 Eylül 2013 Çarşamba
Senindir
Son derece bencil
Keyfine gelirse sever
Fedakârlığı yok
Ve kendine âşık
Alabilirsin...
07.09.13 - Çatlak Kalem
' Verdiğim emeğe, tuttuğum dileğe, ettiğim duaya yazık...
Keyfine gelirse sever
Fedakârlığı yok
Ve kendine âşık
Alabilirsin...
07.09.13 - Çatlak Kalem
' Verdiğim emeğe, tuttuğum dileğe, ettiğim duaya yazık...
16 Eylül 2013 Pazartesi
Böyle Olmamalıydı En Azı/ndan...
Ben sana en büyük nimettim dünyada Allah'ın sunduğu
Kırdın, incittin, döktün yüzümü...
Beni karıştırdın başkalarıyla, görmesen de yanındaydım
Nefesinde, her nefes alışında.
Oysa bir yudumdum sana, her ele alışında;
Hayat veremem sana diye korktun, her kaçışında...
Umut bağlatmadın ki beni üzmeyesin, değil mi(!), her algılayışında.
Kârına gelmedi sadece, bu olmamalıydı aslında.
Sahi, sen olmazsan kim saklayacak beni sigaranın dumanına.
Her şey bir başkaydı, bir başkasına
Bize lükstü hep doğuştan bazı şeyler oysa...
Başkası gezer, tozardı, keyif sürerdi...
Ne olursa olsun, emeğim bunu hak etmedi.
Ne olursam olayım, ben haketmedim böylesini.
Sana en büyük nimetiydim dünyanın, gizlice sunulmuş
Kimseye ikinci bir şans vermez hayat.
Senin yerinde olmak isteyen yüzlercesi varken üstelik.
Ben de sevmişken seni...
Sevgi varsa içten içe, gönülden;
Günah değildi bu, ne olursa olsun.
Başkası olsa böyle davranmazdı emin ol.
Bu emeğime yapılanların en ağırıydı.
Dünyanın sunduğu en güzel nimetiydim sana
Şimdi kim saklar beni sigaranın dumanına...
Başka bir şeyde sonu düşünmeyen sen,
Konu ben olunca mı gözden geçirdin birden?
Yazık ettin işte ikimize de.
Oysa sevgiyi O vermişti ikimize de.
Kendini kandır bakalım kandırabileceğin kadar,
Unutamayacaksın sen de, dünya meşgâlesi neye yaradı ki neye yarar, Sayın Kâr?
Hani senin dediğin gibi olsa aramızdaki ilişki;
O hiç beklemezdi bu kadar, o da değildik ki...
Kimbilir kaç kez aramışsındır onları, en azından, bir dile gelseler;
Can sorulmaz mıydı hiç, keyfe bile emir verilirdi.
Biz o da değildik, o da biz de yoktu ki...
Kaçarsın arayıncaya kadar, kaçarsın umarsızca kendinden
Az öteye gider yorulursun sen de, kaçamazsın kaderden!
İki nefes alırsın nefsince, yine de bulamazsın kendini
Yolun sonunda arar insanoğlu kaçırdığı tüm güzellikleri...
Ben yaşadım onsuz bir hayatla başbaşa kalmanın acısını;
Babam öldükten sonra.
Sen de gitmeseydin, bari dünyadayken; çektirme bu acıyı tekrar bana.
İmtihanıydım belki de en zor, dünyanın sana verdiği sınav kağıtları arasında
Geçemedin ya beni,
Geçersin umuyorken kolaylıkla...
' Eylül 2013 / Hazana Yazılır Tüm Şiirler
Çatlak Kalem
Kırdın, incittin, döktün yüzümü...
Beni karıştırdın başkalarıyla, görmesen de yanındaydım
Nefesinde, her nefes alışında.
Oysa bir yudumdum sana, her ele alışında;
Hayat veremem sana diye korktun, her kaçışında...
Umut bağlatmadın ki beni üzmeyesin, değil mi(!), her algılayışında.
Kârına gelmedi sadece, bu olmamalıydı aslında.
Sahi, sen olmazsan kim saklayacak beni sigaranın dumanına.
Her şey bir başkaydı, bir başkasına
Bize lükstü hep doğuştan bazı şeyler oysa...
Başkası gezer, tozardı, keyif sürerdi...
Ne olursa olsun, emeğim bunu hak etmedi.
Ne olursam olayım, ben haketmedim böylesini.
Sana en büyük nimetiydim dünyanın, gizlice sunulmuş
Kimseye ikinci bir şans vermez hayat.
Senin yerinde olmak isteyen yüzlercesi varken üstelik.
Ben de sevmişken seni...
Sevgi varsa içten içe, gönülden;
Günah değildi bu, ne olursa olsun.
Başkası olsa böyle davranmazdı emin ol.
Bu emeğime yapılanların en ağırıydı.
Dünyanın sunduğu en güzel nimetiydim sana
Şimdi kim saklar beni sigaranın dumanına...
Başka bir şeyde sonu düşünmeyen sen,
Konu ben olunca mı gözden geçirdin birden?
Yazık ettin işte ikimize de.
Oysa sevgiyi O vermişti ikimize de.
Kendini kandır bakalım kandırabileceğin kadar,
Unutamayacaksın sen de, dünya meşgâlesi neye yaradı ki neye yarar, Sayın Kâr?
Hani senin dediğin gibi olsa aramızdaki ilişki;
O hiç beklemezdi bu kadar, o da değildik ki...
Kimbilir kaç kez aramışsındır onları, en azından, bir dile gelseler;
Can sorulmaz mıydı hiç, keyfe bile emir verilirdi.
Biz o da değildik, o da biz de yoktu ki...
Kaçarsın arayıncaya kadar, kaçarsın umarsızca kendinden
Az öteye gider yorulursun sen de, kaçamazsın kaderden!
İki nefes alırsın nefsince, yine de bulamazsın kendini
Yolun sonunda arar insanoğlu kaçırdığı tüm güzellikleri...
Ben yaşadım onsuz bir hayatla başbaşa kalmanın acısını;
Babam öldükten sonra.
Sen de gitmeseydin, bari dünyadayken; çektirme bu acıyı tekrar bana.
İmtihanıydım belki de en zor, dünyanın sana verdiği sınav kağıtları arasında
Geçemedin ya beni,
Geçersin umuyorken kolaylıkla...
' Eylül 2013 / Hazana Yazılır Tüm Şiirler
Çatlak Kalem
13 Eylül 2013 Cuma
Benim Sevdiklerim...
Benim sevdiklerim en çok kendilerini sevdi
Hepsinin ortak noktası buydu.
Benim de belli bir zamandan sonra
Kendimi sevme sebebim bu oldu...
Benim sevdiklerim en çok acı yaşatanlar oldu
Her birinin orta yolu buydu.
Zaman geçince usandı hepsi, yoruldu
Kendimi sevme sebebim neticede bu oldu...
Benim sevdiklerim gözümün içine baka baka terk ettiler beni
Hepsinin de ortak paydası buydu
Oysa hepsi de gözümün içine bakıyordu
Kendimi sevme sebebim en çok da bundan oldu...
Benim sevdiklerim... Hıh... Onlar da "beni seviyordu"
O yüzden, hepsi'nin birikme sebebi bu oldu
Çoğu ya kızıyor küsüyordu, ya yarı yolda bırakıyordu
Ama illaki de hepsi mızıkçılık yapıyordu...
Benim sevdiklerim... Galiba bu cümledeydi hata, hepsinde de
Akıl başa gelene dek kaldı çünkü, hep vardı bu cümle
Gerçeği söylemek yerine hayallerde geziyor, gönül eğliyordum
Kendimi kandırdım hep, aslında benim sevenim yoktu.
Benim sevdiklerim de beni sevmiyordu...
Eylül '13 - Çatlak Kalem
' Öldükten sonra yaşayan sevdiğini ziyaret edip konuşmaya çalışmaktı benimki.
Tek fark, yaşıyordum...
Acısını da. Orada sanki çekmeyecekmişim gibi...
Yaşamların farklı olduğunu bilen de yoktu, kimse de söylemedi ki.
Hepsinin ortak noktası buydu.
Benim de belli bir zamandan sonra
Kendimi sevme sebebim bu oldu...
Benim sevdiklerim en çok acı yaşatanlar oldu
Her birinin orta yolu buydu.
Zaman geçince usandı hepsi, yoruldu
Kendimi sevme sebebim neticede bu oldu...
Benim sevdiklerim gözümün içine baka baka terk ettiler beni
Hepsinin de ortak paydası buydu
Oysa hepsi de gözümün içine bakıyordu
Kendimi sevme sebebim en çok da bundan oldu...
Benim sevdiklerim... Hıh... Onlar da "beni seviyordu"
O yüzden, hepsi'nin birikme sebebi bu oldu
Çoğu ya kızıyor küsüyordu, ya yarı yolda bırakıyordu
Ama illaki de hepsi mızıkçılık yapıyordu...
Benim sevdiklerim... Galiba bu cümledeydi hata, hepsinde de
Akıl başa gelene dek kaldı çünkü, hep vardı bu cümle
Gerçeği söylemek yerine hayallerde geziyor, gönül eğliyordum
Kendimi kandırdım hep, aslında benim sevenim yoktu.
Benim sevdiklerim de beni sevmiyordu...
Eylül '13 - Çatlak Kalem
' Öldükten sonra yaşayan sevdiğini ziyaret edip konuşmaya çalışmaktı benimki.
Tek fark, yaşıyordum...
Acısını da. Orada sanki çekmeyecekmişim gibi...
Yaşamların farklı olduğunu bilen de yoktu, kimse de söylemedi ki.
11 Eylül 2013 Çarşamba
Turkuvaz
Son 2 senedir, özellikle, kaybolan dostluklarımı pekiştirip asırlık buluşmalar gerçekleştiriyorum. Pastırma sıcaklarını yaşadığımız şu zamanda, denizli günlerde kendimi buluyorum. Meltemin esintisi yakıyor tenimi, o sıcak rüzgâr yalıyor bedenimi ve yenilenmiş bir bronzlukta kavrulurken yaşıyorum kendimi! Akşam balkonda perdeyi gererek yaz sinemasına eşlik ediyorum bilgisayarımda, sıcacık bir çay eşliğinde. Sıcakta harareti alıyor, bilirsiniz. Çivi söküyor çiviyi yani gene. Bazen sevdiğim biri birlikte çekindiğimiz fotoğrafları gönderiyor, çok uzaklardan. Mutlu oluyorum. Ya da bilen bilir, beni sevindirecek olan birinin elindeki bir tablet çikolata ayaklarımı yerden kesmeye yetiyor bile. Bitter Çikolata Senfonisi'ni dinliyorum şu an defalarca. Yanımda bana eşlik edecek olan kişiyi sonra, birlikte ettiğimiz dansta. "Save the last dance for me"yi söylüyor o kişi bana. Ayaklarım yerden kesiliyor bir kez daha... Ama bu kesilme daha bir özel. Çünkü sebebi var, ayaklarım kesiliyor yerden, dansımı gerçekten ona saklayabildiğim için... Allah'ım, şükür beni de bir anlayan var! Beni de seven ve benim sevgimi de hakeden duruyor karşımda öylece, en masum bakışıyla, ileriye dair söz verecek, güvendiğim biri üstelik. Sonra, Türkçe düşünüp o dansı önce aklıma sonra kalbime saklıyorum... Seneler sonra, gözümün kenarlarındaki çizgiler ortaya çıktığında daldığım vakit uzaklara, hatırlayabileyim diye. Kılı kırk yarar bazı insan, ben kalbimi ikiye bölüyorum sadece. Biberime ya yoğurt çalıyorum ya tereyağı sürüyorum bir taraftan kahvaltıda. Tuzlayıp yiyorum sonra. Şeftali özü kokuyor tenim bugün. Bir avuç losyon sürdüm gene elllerime, bekliyorum. Turkuvaz giydim sonra, sen seversin diye. Allah müsaade eder, bazen yağar gökten kemik... E biz de umutsuz vak'a sayılmayız pek, olmayacak duaya(!) "âmin" dedik.
9 Eylül 2013 Pazartesi
Adam Değilmişsin...
Kim tutar beni belimden sarılırken
Ben kime el ense tutar sarılıp öperim
Bir umuttu önce, şimdi kaldı ihtimale
Bilmem, dünya gözüyle bir kez daha seni görebilir miyim...
Beni başkalarında ara, bari ben yanındayken arama
Düştüğün hâli tanı, komik durumunu bir gör önce ama
Ben görmeyeyim bari, bu kadar da düşme gözümden
Bir havan var söndürme onu da, artık çabalama.
O komik duruma şahitlik edecek kadar alçaltma beni ve kendini
Ben görürken yapma bari en azından!
Başkalarıyla anıları bölüşeceğin gibi lokmanı da bölüşeceğini mi sandın peki?
Onlara da elinden ikram etmişsindir, âdâbından...
Başkaları yer mi hiç senin yediğini, bir gör artık da içine sinsin...
Onlarla bir şeyler üleşeceğini mi sandın?
Ben notunu verdim senin, benden sonra; adam değilmişsin...
Bana seslendiğin hitaplarla ve gözlerinle, söyle kaç kez aldattın?
' Eylül 2013 - Çatlak Kalem
Ben kime el ense tutar sarılıp öperim
Bir umuttu önce, şimdi kaldı ihtimale
Bilmem, dünya gözüyle bir kez daha seni görebilir miyim...
Beni başkalarında ara, bari ben yanındayken arama
Düştüğün hâli tanı, komik durumunu bir gör önce ama
Ben görmeyeyim bari, bu kadar da düşme gözümden
Bir havan var söndürme onu da, artık çabalama.
O komik duruma şahitlik edecek kadar alçaltma beni ve kendini
Ben görürken yapma bari en azından!
Başkalarıyla anıları bölüşeceğin gibi lokmanı da bölüşeceğini mi sandın peki?
Onlara da elinden ikram etmişsindir, âdâbından...
Başkaları yer mi hiç senin yediğini, bir gör artık da içine sinsin...
Onlarla bir şeyler üleşeceğini mi sandın?
Ben notunu verdim senin, benden sonra; adam değilmişsin...
Bana seslendiğin hitaplarla ve gözlerinle, söyle kaç kez aldattın?
' Eylül 2013 - Çatlak Kalem
6 Eylül 2013 Cuma
Buna da Şükür...
Buna da şükür dedik biz, sabrettik biz
Hayırlısı dedik her şeyde
Çok değil, bir refah aradık biz...
Bazen ayrılığımıza isyan değil şükrediyorum
Ya beni beğenmeseydin
Ya çirkin olsaydım
Beni sevmeseydin...
Birçokları gibi, bakmasaydın yüzüme
Yaşadıklarımızı yaşatmasaydın
Gülmeseydin gözlerinin içiyle gözüme
Ya beni bırakmasaydın(!)
İhtimaller yaşayana sunulan bir darbe bazen
Yaşadığını biliyorsun yaşadığın için
Ancak yaşamadığın hep bir soru işareti zihninde
İşte bu yüzden şükrediyorum ya halime ben
En çok yaşanılanlara, aklımdakilere...
Sağol her şey için, bir eyvallah çek öpüşüme, dokunuşuma...
Çok sev beni sen de her şey için
Dokun ama n'olur kırma.
06.09.2013 - Çatlak Kalem
' Ya her şey tamam olsaydı da tanışmasaydık
Ya çirkin olsaydım ve bakmasaydın yüzüme
Ya bu kadar yakın olmasaydık o ya da bu sebeple
Ya yaşatmasaydın bana tüm bu olanları, koymasaydın dünyana, yoğurmasaydın beni sevginle...
Bu, inan, çok daha kırıcı ve yaralayıcı olurdu.
4 Eylül 2013 Çarşamba
Aynı Yıldayız Belki de Aynı Şarkıda...
Senden her ayrılışımda içim burulur, yüreğim burkulur. Görmezsin çoğunda, saklarım ben de. Sonra her hafta sonu yokluğunla sevişir bedenim, üzerimde dolaşırsın, sıcak... Ellerini örterim en hassas yerime... Kalbime... Dokunur her gece mesela sesin yastığıma, okşar saçlarımı tüm merhametinle. Ben hâlâ bazı gecelerdeyim aslında. Gözlerinin içiyle bakıp güldüğün anlardadır akıl, binbir hatrıyla pekiştirir aşkını, tazeler mütemadiyen kurudukça. Boş bırakmaz dudağın sonra hayatımı. Ağzından çıkan güzel sözlerle büyülersin hayatımı. Etki alanındayım. İlk göz ağrınım. Formalite de olsa seversin birini ama bilirim ki son aşkınım. Sigaranın dumanıyım. Hem ekim'inim hem mart'ın. Ekmeğini böldüğünüm. Canının içiyim, içime sindiğimsin. Anılarını bölüştüğünüm, gönlünü paylaştığınım. Şarkınım, bitmeyen. Manzaranım sonra. Çayınım şekeriyim, bahçenin gizlediğiyim. Lunaparkının en sevdiği oyuncağıyım. Kalbinin yamacındayım, fotoğraflarda koltuğunun altındayım. Kalbinin yorgunuyum, omuzunda uyuduğunum. Hikâyemin kahramanısın, ömrünün baharıyım. Nacizânenim. Bazen sığmayıp taştığı, bazen müşkül aczedeyim yaşamında. Aynı dudakta tiryakinim. Seninim, biliyorsun; beni terk etsen de, silsen de, umursamasan da ve hatta boşlasan da, tüm zulmüne rağmen yine de seninleyim. Hayatıma bulaştın bi' kere. Aksini yüreğime dokunmadan önce düşünmeliydin.
06.11.12 / Çatlak Kalem
06.11.12 / Çatlak Kalem
2 Eylül 2013 Pazartesi
Zaman İyi Gelir Bize...
Çok değişik bir şey değil onun için
Yalnızca tek kelimeydi, dudağından dökülen;
"Selametle"ye baktı gözlerim
Son verişiydi.
Onun son sözleridir bu oysa her sevgilisine
Nasibimi aldım ben de.
Ruhumu çekti, kopardı aldı içimden
Beni kıyaslayamazdı öncekilerle...
Açıkçası ben elinde yaprak patlatacak bir sevgilim olsun isterdim
Sonra, yolda ağaç altlarından eğilerek geçip yürüyen biri
Bir külah yaptırmalıydı bana çikolatalı, vanilyalı ve frenk üzümlü
Sosunu ve ceviz kırıntılarını da hatırlatmalıydı ayrıca, serpilmeliydi...
Gözleriyle güldü geçti oysa, pek de aldırış etmedi.
Dedim ya "son", belki de bilmem kaçıncı sözleriydi...
Bıçak keser yarayı, dağlar kızgın mil gibi çekilmiş gözlere
Hiç bir ayrılık kin tutmadı tutmaz, zaman iyi gelir bize...
Çatlak Kalem '13
Yalnızca tek kelimeydi, dudağından dökülen;
"Selametle"ye baktı gözlerim
Son verişiydi.
Onun son sözleridir bu oysa her sevgilisine
Nasibimi aldım ben de.
Ruhumu çekti, kopardı aldı içimden
Beni kıyaslayamazdı öncekilerle...
Açıkçası ben elinde yaprak patlatacak bir sevgilim olsun isterdim
Sonra, yolda ağaç altlarından eğilerek geçip yürüyen biri
Bir külah yaptırmalıydı bana çikolatalı, vanilyalı ve frenk üzümlü
Sosunu ve ceviz kırıntılarını da hatırlatmalıydı ayrıca, serpilmeliydi...
Gözleriyle güldü geçti oysa, pek de aldırış etmedi.
Dedim ya "son", belki de bilmem kaçıncı sözleriydi...
Bıçak keser yarayı, dağlar kızgın mil gibi çekilmiş gözlere
Hiç bir ayrılık kin tutmadı tutmaz, zaman iyi gelir bize...
Çatlak Kalem '13
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)