20 Eylül 2013 Cuma

Birbirimizi Besledik Edebiyatımızda

Kelimelerimiz vardı bizim
Konuşulmaya hasret kaldığımız
Cümlelerimiz sonra
Sahiplerini öylesine çok özlemiş...
Sözlerimiz, sözcüklerimiz vardı.
Üstleri örtülü, tazecik bir yosuna yüz tutmuş...
Gün görmemişleri vardı sonra
Henüz söylenmemiş;
Kalpte atan ama...
Heyecandan ölecek gibi.
Tir tir titreyen ölümün kollarında...
Kıyıp atamadıklarımız vardı.
Öteye atamadıklarımız vardı.
Götüremediklerimiz vardı sonra yanımızda
Mahkum edilenler sonra; hasrete, kadere ve de vuslata
Götüremediklerimiz vardı az öteye...
Kalpte atan ama;
Gizli ve orada sakınıp saklayan
Bakıp bakıp yine de oldurulamayan.
Sevdiklerimize hitap ederdik onları çokça, birbirimize değil
Onlar çünkü bizi hatırlatırdı bize.
Bu ise çoktu... dünya aşkına, sevgisine...
O yazardı, ben okurdum; ben yazardım, o okurdu bize ayrılan satırlarda
Heyecan ve merakla...
Eee... ne oldu demeyin?!
Aşk, beslenmek ister acının yoğurduğu aşkla; dizelerde, satırlarda
Biz de birbirimizi besledik edebiyatımızda.
Koklayarak incitemeyeceğimiz sözcüklerdi bir çoğuda
Zaten seviliyordu onlar, bizden çok seviyorlardı da.
Nereden bilebilirdik ki birgün aynı kişilerden farklı kişilere söyleneceklerini
Ve nereden bilebilirdik ki yelken açacaklarını, u-.. ayrılığa...
Çatlak Kalem / 2013 'Eylül

'Zengin oldu, köşeyi döndü edebiyat sayemizde.
Biz zaten zengindik birbirimizle...
Yazmıştık, edebiyat o noktada kırdı parayı
Biz mi? Farkındaydık...
Kestirmeden bir U dönüşü şarttı.
Ne Ufuk ne de Umuttu şimdi ayrılık.
Ayrılık dünyaya sıkılmış bir tattı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder