27 Nisan 2012 Cuma

"KALEM ÇATLAMIŞ çoktan, gönül çatlasa ne YAZAR!"

ve bugüne dair çatlak kalemden seçmelerle başbaşa bırakıyorum sizi. kucaklayıp sarılın diye!

“Sevmese de beni illaki sever bi noktadan
 hayat kesiştirir bazen, insanları, birleştirir hiç bakmadan
 boşlasa da takmasa da mutluluğu yeter kimisi için
 sonrasında dank etse de âşık budur.. terbiye eder.. olgunlaştırır.. aşkı derindir o toy için!”


"Bazen karşımızdakinden duymak istediğimizi duyduğumuz zaman daha çok mutlu oluruz işte... içimiz değil çevremiz söylemiştir ya, öyle kandırıp dururuz kendimizi gerçekleri gördüğümüzü bile bile.. saplanıp dururuz körü körüne yamuk yumuk hayallere işte...kaptırıp dururuz kendimizi derme çatma hayallerle meşgul ederiz kendimizi, gündemimizi… hoşumuza gider hatta yardırıp gideriz üstüne.. bel bağlarız yıkık dökük hikayelere, ismimizi yazarız varsa orijinal hikayelerinin üstüne, kendimiz kırık dökük olduğunu bilsek bile hikayeyi baştan yazamaya bile üşeniriz…" çatlak k.
"Saplanıp dururuz körü körüne yamuk yumuk hayallere işte... Kaptırıp dururuz kendimizi kandırıp durduğumuz gibi. Derme çatma hayallerle meşgul ederiz kendimizi, gündemimizi… Hoşumuza gider hatta yardırıp gideriz üstüne bazen.. bel bağlarız yıkık dökük hikâyelere, ismimizi yazarız varsa orijinal hikâyelerinin üstüne. Kendimiz kırık dökük olduğunu bilsek bile, hikâyeyi baştan yazmaya bile üşeniriz… Kokoş sevdaların puslu göbeklerinde gezdirir dururuz ayaklarımızı, yalın, peluşlu denizlerinde yüzdürmeye çabaladığımız gemiler gibi savurup atarız bir köşeye yeri gelir hayallerimizi… Oysaki onlar def edilemezler, kandırılamazlar ve küstürülemezler. Hayaller başucumuzdadır hep. Daima, daimî..."
çatlak k.
“Bazen ne kadar genel kabul görmüş beğenilere sahip olsan da bir anda birine karşı duyduğun sevgiyle seni beğenmemesi bitiverir her şeyi..ne özgüven kalır, ne hayat mücadelesi, ne günün rengi… işte o zaman sigarasındaki kül olmak istersin, kederi, pişmanlığıyla.. veya gözyaşındaki anı olmak istersin, ne olursa olsun tüm günahıyla…”

"sevsek de sevişiriz doyasıya, alev alev, buram buram
gene de ne bekleriz ki, ne demesini isteriz
yetmez inan yetmez insan bedenine sevgi sözcükleri
en açığını en seçiğini isteyiveririz…

utangaçlığınla, şımarıklığınla, şımarıklığımla alay etmeni sevdim senin

empatimizle, sempatimizle tutulduk birbirimize
bu yüzdendir sana açık olamamam, gizli yaşaman beni,
bazen acı gerçekler hem ürkütür hem soğutur bir şeyleri
tılsımı kaçmasın n’olur, bak ve beni yaşa
çünkü bitmesin senle gelinen şu nokta.
hep hayatımda kal, bırakma lütfen
yaşama direncim azalır, bu kadar bağımlıyken!"


"Bazen sabrın taşar, sinirlenirsin en ufak şeye

Alt etmeye çalışır ya hayat, sen güçlü durdukça karşısında
Yıkar tüm aksilikleri, üstüne gelir her şey, ezmeye çalışır aklınca(!)
Yine de mücadeleni verirsin, tek başına olsan da!!!
Biliyorum hıltsın şu an bana böbeğim,
Doğrudur belki nefes aldığım süreç, öğrenme sürecim benim..
Yalnız müştereksin..
ve elbette sen de kiminle dans ettiğini,
derin sularda yüzmemen gerektiğini
çookk çok iyi öğreneceksin!"


İçtenlikle,
Murat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder