Uyarılar sağlamdır "biz"de
İnsanlığa…
İnsanlığa…
Ve ben son olarak makyajımı yaptım;
Dedektörle arandım
X-Ray’den geçtim
Biber gazı sıkıldı…
Her şey tamam.
Müsaitim…
Zihniyetime, düşüncelerime vurabilirsiniz belinizdeki o takıntım olan kemerleri.
Tokası geçmeli olanlar daha ağır olur ve daha ses getirir vurdumu yalnız!
Anlayamayız ne zamandır süregelir bu sağlam uyarılar…
Anlayamayız ya ondandır, bu sağlam uyarılar…
Sen istediğin kadar “değiş” ya da “geliş”
İçindekiler aynı.
Yalnızca adın farklı anılır.
İsmini başkaları başka türlü çağırır.
Tek fark bu.
Ama herkesin aklına aynı şey gelir, o ayrı.
Sözgelimini misalle bağlayacak olursak;
Ya kayganasındır, ya akıtma ya da krep.
Ama aynısındır, yurdun her yerinde.
Al sana sistem, üç yanlış bir doğruyu götürür(!)
Çünkü ne kadar değişmeye çabalarsan çabala;
Kendi hudutlarının elverdiğince gelişirsin, geliştirirsin kendini.
Tamam, gelişmek güzel şey ama, bir temele dayanmadan asla.
Kendine çelişiksin bir defa o zaman.
Düşünce yapına aykırı çoğu zaman.
Komiksin lan işte!
Diyeceğim o ki bu potporiden: “Gerisi ya da ilerisi sana verilenin el yettiğince…”
Makyajımı yaptım, silmedim bu kez yatmadan önce.
Pudrasızım. Pastel tonlarda.
Doğalım sen seversin diye...
Yürüyorum.
Dedektörle arandım
X-Ray’den geçtim
Biber gazı sıkıldı…
Her şey tamam.
Müsaitim…
Zihniyetime, düşüncelerime vurabilirsiniz belinizdeki o takıntım olan kemerleri.
Tokası geçmeli olanlar daha ağır olur ve daha ses getirir vurdumu yalnız!
Anlayamayız ne zamandır süregelir bu sağlam uyarılar…
Anlayamayız ya ondandır, bu sağlam uyarılar…
Sen istediğin kadar “değiş” ya da “geliş”
İçindekiler aynı.
Yalnızca adın farklı anılır.
İsmini başkaları başka türlü çağırır.
Tek fark bu.
Ama herkesin aklına aynı şey gelir, o ayrı.
Sözgelimini misalle bağlayacak olursak;
Ya kayganasındır, ya akıtma ya da krep.
Ama aynısındır, yurdun her yerinde.
Al sana sistem, üç yanlış bir doğruyu götürür(!)
Çünkü ne kadar değişmeye çabalarsan çabala;
Kendi hudutlarının elverdiğince gelişirsin, geliştirirsin kendini.
Tamam, gelişmek güzel şey ama, bir temele dayanmadan asla.
Kendine çelişiksin bir defa o zaman.
Düşünce yapına aykırı çoğu zaman.
Komiksin lan işte!
Diyeceğim o ki bu potporiden: “Gerisi ya da ilerisi sana verilenin el yettiğince…”
Makyajımı yaptım, silmedim bu kez yatmadan önce.
Pudrasızım. Pastel tonlarda.
Doğalım sen seversin diye...
Yürüyorum.
Bir söz verdim:
Duraksamayacağım ve de arkama bakmayacağım.
Ola ki meyledersem, sırtımdan vur beni.
Eminim, yaparsın da.
Ola ki meyledersem, sırtımdan vur beni.
Eminim, yaparsın da.
Eminim ki yaparsın.
Soyundum.
Geliyorum, ayak arası eşit adımlarla.
Yavaş ama korku dolu.
Korku dolu derken korkutan olarak...
Kendinden emin, tebessümlü.
Ayaklarım yalın, ağzım kulaklarımda olmasa da yakın.
Omuzlarım düşüyor olabilir.
Sırtımı dayayıp dinlenemem birine, ondandır.
Denge ve
eşitlik.Soyundum.
Geliyorum, ayak arası eşit adımlarla.
Yavaş ama korku dolu.
Korku dolu derken korkutan olarak...
Kendinden emin, tebessümlü.
Ayaklarım yalın, ağzım kulaklarımda olmasa da yakın.
Omuzlarım düşüyor olabilir.
Sırtımı dayayıp dinlenemem birine, ondandır.
Makyajımı yaptım en son, sonuncu olarak.
Vedalaşırcasına.
Uyarılar sağlamdır bizde, gözler pûr dikkat…
İnsanlığa(!)
12.05.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder