Bilmem bilir misiniz ama siz kendi hayatınızı yaşarken mutlu bir şekilde, o anı unutmazken, tadı damağınızda kalırken; birileri yaşadığı aynı an içinde zamandan nefret ediyor, yaşadıklarından tiksiniyor belki de ağlıyor. Nasıl bir denge üzerine kurulu bu dünya? Zaten anlamış değilim, anlayacak da ancak eğer küçük bi olasılık da anlasam, anlama yetimi geçtim bedenim şu dünyada kalır mı silinir mi fail-i meçhul, muamma tabii... Belki en sevdiğiniz an başka birinin de mutlu olduğu bi an. Belki de en üzücü anınız başkasının da en kasvetli zamanı! Kimi hüznü yaşarken kimi neşeyle bakıyor hayata, andan bir an daha çalarken; kimi ise coşkulu bir şekilde sürdürürken bir anını kimi lanetleyerek geçmesini bekliyor! Tek bir bilinendir ki herkes hemen hemen her duyguyu yaşıyor! Zaman geniş, hepsini tattırıyor insanoğluna. İyi kötü hepsiyle davranıyor sana!
Bazen muhabbetin en tatlı anını bölensindir bazen hikayenin başkahramanı olarak anlatılırsın tanıdığın başka birinin ağzından. Bazen tanımadığın biri seni betimleyivermiştir muhabbetin bir kısmında bir başkasına, seni bilen derinden tanıyana! Bazen zirvesindesindir konuşmanın, o kadar tatlı anlatıyorsundur ki hadiseleri, dinledikçe dinleyesi gelir insanın. Bazen en kahkahalı ortamın kıyısındasındır, suskunsundur olup bitene, dalıp gitmişsindir ruhun tebdil-i mekan içinde!
Kimisi enerjisini havalardan alır. Güneşliyse hava, ayrı bir lezzettedir. Bulutluysa, o da bulutludur, üzgündür. Yağmurda sağnaktır belki de ağladı ağlayacak, karda neşeli de olabilir buruk da. Herkese yansır bu. Genel geçer bir şeydir çoğunlukla. Kimisi gün içinde giydiklerinden alır. O gün ne varsa üzerinde ona göre davranır. Gömlekse daha resmi, tişörtse daha casual, rahat; makyaj, takı, aksesuarlar ve renkler de etkilidir bunun üzerinde! Kimisi bendeniz gibi üzgünse dışavurumunu sıcak renklerle tamamlar; turuncu, kırmızı, sarı tercihimdir belki biraz pembe... İyi hissediyorsa koşar imdada; mor, mavi, yeşil, gri... Nötr de olabilir kimi zaman beyaz, siyah falan filan. Kimisi paradan alır enerjisini. Çok önemsiyorsa, maddiyata çok düşkünse varsa iyi, yoksa kötüdür gün içinde. Sinirli, morali bozuktur, fevridir hareketlerinde! Varsa da ne âlâ. Peşkeh çeker, seni pohpohlar enerji patlaması yaşar, yaşatır mübarek! Kimisi de afyonu hergün patlaktır! Sabah uyandığında bile şarkı söyler, uykusunu alır sıklıkla, ihmal etmez ama nolursa olsun yeni bir gündür, dün unutulmuş, silinmiş yerine göre! Kimisi de n'aparsa yapsın, mutsuz, üzgün,yorgun hisseder kendini. Ağır bir savaştan çıkmış kadar harap ve bitap.. Yenilmiş duygular, devrilmiş arzular, yıkık bir hayalgücü. Gücü bile olduğundan şüphelidir, hayalgüçsüzlüğü... Üşengeç tavırlar, ürkek adımlar... Soğuktur, buz gibi! İter bazen insanı, pozitifse karşısındaki. Fotoğraflardan bile sezilir o genel duruşu!
Enerji yayılır ister istemez. Etki-tepki! Dünya bir döngü! İletişim zaten döngüde bir parça! Herkes payına düşeniyle tanışır, payına düşenini yer-içer, konuşur, sevişir, iletişir, payına düşen yerleri görür ve doldurur bir şekilde keseyi, hazineyi! İyiysen o gün, karşındaki kötü bile hissetse iyi hissedersin. Bazen içindeki sevgiden, o iyi hissettiği için onu iyi görmek sana iyi gelir... Bazen diyorum ya işte bir "elektriğe" bakar! Kötüyse sen de bozulursun, canın sıkılır, ruhun daralır hatta hafakan basar, karabasan cozutur, hüzün tavan yapar... Enerji öyle veya böyle herkeste mevcut! Kimisi negatif, kimisi pozitif, kimisi nötr. Genel yapı, insan doğası bi kenara olaya karşı duruş, bakıştandır kastım. Yoksa kimi fazla kullanır kahkahayı kimi sınırlı sayıda. Herkes güler ama kimi bakarken, otururken, konuşması bile gülerektir, gülerek konuşur, dağılır sesi ortama... Hiç bir şeyle alakalı değil bu, insanın içiyle, iç yüzüyle, savaşı, verdiği mücadele, kendi muhasebesiyle, bununla alakalı... Yoksa zaten sahip herkes; bir dudağa, bir dişe... Enerjidir aslolan, yayılan, bulaşan, diğer insanlara ulaşan! O gerçekten bulaşıcı! Hani "güldürebildiğin kadar varsın"dır... Hani insanlar seni muhabbetin dahilinde tüketiyorlardır. Konuşman, bilgilerin ve gülüşün, güldürüşünle tüketiliyorsundur bir bakıma. Şaka değil, gerçekten öyle! Zaten insanlar, aslında bunların yaktığı "sen de o ışığı gördüklerinde", malum "elektriği alırlar" hemen akabinde! Işığı gören gelir sonrasında da yol geçen hanı oluverirsin bir bakmışsın bulunduğun yerden dünyanın merkezine!
Saygılarımla,
Murat.
Saygılarımla,
Murat.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder