Bir Altın Portakal geleneğinin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz, hadi hayırlısı... Zaten seneye ne kaldı şurada. Önümüz yılbaşı! Sonra hopp! gelivermiş bir yenisi daha... Ama nasıl? Bunu düşünmek sanırım asıl mesele. Zaman hepimizi değiştiriyor, başımızın içine bir beyin daha ekliyor her sene akıl dolu. Değişiyoruz, eskilerimizi beğenmiyoruz ya da yenilerimizden hoşnut değiliz filan. Ben mesela, 10 sene sonra yeniden yağlı boyaya başladım. 10 sene önce bunu bilebilecek miydim? Hadi geçtim onu, o zamanki en büyük tutkuma 10 sene ara vereceğimi dahi kestirebilecek miydim? Çok zor azizim. Zamanın bizi nereye götüreceğini bilmemiz, önceden çok zor. İsviçreli bilim adamları uğraşadursun, önümüzdeki sene "O Ses Türkiye"ye bile katılabilirim bu gidişle. Ama hangi şarkıyla? Hâlâ karar veremedim. Hı, bir de geçen sene sözümü ettiğim jüriden de kestim ümidimi. Hani şu içinde Nil, Yalın, Tan'ın olduğu jüri. Yanlarına da Sertab veya Ebru olabilir. Bu jüri yok aslında zaten. Hayal ürünü filandı o. Zira Hülya Avşar'ı Türkiye platformlarında jüri yapan zihniyetin vay haline diyesim geldi... Fotoğrafları kırpıyorum da aklıma geldi. Bayan Daisy'nin Şoförü'nde rol biçilmiş âdeta bana. O senelerde geziniyorum sanki. Uhular talan oldu şu an parmaklarımda. Yığın yığın gazeteleri kesip birleştiriyorum fotoğraf aralarına. Manyağım çünkü ben! Hem de önde gideni, hem de bir numara! Isınma turları mı? Bana bindiriyor daha çok o turları; yeni insanlar, yeni ortamlar, yeni şarkılar, yeni anılar... En kötüsü de ne biliyor musun? Yeniden kendini anlatman, yaşamındaki yeni birine. Keşke seni bilse... Bu yüzden eskiler daha kıymetli ya gözümde! Kantinde dutkurusu alıp yiyen bi' manyak benimdir herhalde onun dışında. Kendime WhatsApp'in klik sesini taktırmayı düşünüyorum bir de bu ara. Kabul anlamında devreye girsin istiyorum, farzedelim ki bir şeyi onayladığımda. Bazı kozmetik markalarının insanı madde bağımlısı gibi alıştırdıktan sonra ürünlerin üretimini kesip insanı dımdızlak ortada bırakmasını da hiçbir zaman anlamadım zaten ve anlamayacağım. Bu yüzden politikaya da bulaşmayacağım zaten. Nasıl bir olguysa artık sözümona?!! İnsanı insanlıktan çıkaran... Bir de bunu yapan o kadar çok insan yokmuş gibi davranmaları! Deli gibi Haribo yemeye devam edeyim ben iyisi mi. Hande'nin "Ya Ya Ya Ya" şarkısı niye 3 "Ya" ile yazılıyor müzik kanalallarında? Listebaşı şarkıya yapılır mı hiç bu! Ben bir şarkı olsam, hele ki Berksan'ın şarkısı dava açarım, süründürürüm adımı yanlış yazanları! Oysaki ben demişim kendime şarkı olarak, "çok iddialı!" Hayır en azından şunu yazarken bile habire Caps Lock açıp kapadım bir harf için, yanına bir harf daha koyabilmek için. Üşendim mi peki Sevgili Ya-Ya?! Neyse fazla tatsızlık çıkmadan, yazanların isminin yanlış yazılmasıyla paralel olsa onlar için hoş olur muydu, diye düşünüyorum... Bildiniz! Tıpkı nüfus memurunun gazabına uğramış gibi! Bir ömrün var zaten, onda da ilelebet ceza! Hı, yağlı boyaya başladım tekrar, tuval üzerinde renklerle dans ediyorum 10 sene sonra. Harika diğ mi? Oups! Bunu söyledim, araya öyle çok laf girdi ki şimdi fark ettim a dostlar... Geçen yolda çamur içinde bir jeep gördüm bir de, bundan bahsetmeliyim sizlere mutlaka. Son model ama nasıl baştan aşağı çamur! Çamurdan dikit ve sarkıtlar oluşmuş aracın muhtelif yerlerinde âdeta! Bir heykele dönüşmüş araba resmen. Aynı renk, gotik tarzda... Plakaya bir baktım ki: 26 U* 9*0(!) Ne oldum dememeli ne olacağım demeli! Eee... Hayat bu. İnsanı taşoz da yapar, paçoz da(!) Mesajımı aldım ben o gün. Hayat bana mesaj üstüne mesaj atsa da. Varsın ondan gelmesin çok mu, sağlık başka. Gerçek aşkı da yaşadım, bir çıkar beklemeden ondan, yalnızca sevdim, çok şükür... Hayata olgun başladım, şen şakrak gözüksem de etrafıma. Yaşamak... Yaşamak sevdiklerinizi kaybettikten sonra, sonraki yolu onlarsız adımlamanız gerektiği gerçeğiyle yüzleşmektir. Yaşam alır sevdiklerinizi de. Bazen hayattayken onlar, bazen hayattayken yalnızca siz. Neyin gururu, neyin özgüveni, neyin şöhreti Allahınızı severseniz! Ego patlaması yaşayanlara Yıldız gibi patlayarak sesleniyorum bir şarkısında söylediği gibi: "Beni küçük görene bakın ne de büyük! Sevdiği için canını bile veremez..." Birilerine tüm pespaye ve paçavra şarkıları hediye edesim var bugün, yaşamın bana çektiği sms'ler gibi, yığıla yığıla... İllaki vardır sizde de birileri, gelin birlikte hediye edelim mi? Layığı olduklarını düşünüyorum zira. Son olarak,
Ben Petek Dinçöz'den seçiyorum.
"Ben aşkı sende buldum, sen de bende.
Benden sonra onu mu buldun
Zevksiz sende!"
*
Herkesin Kurban Bayramını kutluyorum. Sevdikleriyle nicelerine erişmesi dileği ile... Bana sorarsanız öküz kesmek istiyorum bu bayramda. Fotoğrafını kesmicem bu kez, kendisi dururken. Aşka alışık yaşamaya öğrenmekten olsa gerek. Şükür, var da atıyor kalbimiz, ya olmasa? Hadi oldu, aşksız olmasa? Hoş, herkesçe olmayan bir şey için, gelip geçici diye etiketlenen bir şey için, değer verilmeyen bir şey için biz mi kaybediyoruz yoksa onlar mı bu savaşı bilemiyorum ama; bayramınız mutlaka sevdiklerinizle birlikte geçsin, ben tattım denedim, zevkime güvenenler için tadını bilirim, güzelce kutlayalım ve geçsin sevenlerinizle, hı bir de aşkla...
Ben Petek Dinçöz'den seçiyorum.
"Ben aşkı sende buldum, sen de bende.
Benden sonra onu mu buldun
Zevksiz sende!"
*
Herkesin Kurban Bayramını kutluyorum. Sevdikleriyle nicelerine erişmesi dileği ile... Bana sorarsanız öküz kesmek istiyorum bu bayramda. Fotoğrafını kesmicem bu kez, kendisi dururken. Aşka alışık yaşamaya öğrenmekten olsa gerek. Şükür, var da atıyor kalbimiz, ya olmasa? Hadi oldu, aşksız olmasa? Hoş, herkesçe olmayan bir şey için, gelip geçici diye etiketlenen bir şey için, değer verilmeyen bir şey için biz mi kaybediyoruz yoksa onlar mı bu savaşı bilemiyorum ama; bayramınız mutlaka sevdiklerinizle birlikte geçsin, ben tattım denedim, zevkime güvenenler için tadını bilirim, güzelce kutlayalım ve geçsin sevenlerinizle, hı bir de aşkla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder