14 Haziran 2012 Perşembe

Ajda Bardağına Sezen Aksu Dudak Payı!

Türkiye'nin gerçekten iki önemli sanatçısı. Biri şarkıları şovlarıyla tat bırakıyor, biri yıllar öncesi şarkılarıyla bile dillere pelesenk olmayı başarıyor. Ayrıca beni bilen bilir, pop'u da sevdiğimi. Onları şarkılarıyla büyüdük neticede. Vefadan dolayı olsa gerek sanırım, bir yazı da ben yazmak istedim... İkisi de Türkiye'nin dev isimlerinden, müziğin devliği bu. Evrenselliğin büyüklüğü yani. Duyguların, aşkların insanları. Yıllara meydan okuyan güzelliğiyle Ajda Pekkan ve daha çok şarkılarıyla, işiyle gündeme gelmiş Sezen Aksu... "Git.. Git.." dese de "gidemedik bir türlü. "O ayrılamadı bizden bırakmamızı istedi" yeri geldi de. Gerçek şu ki "arızayı gideremiyordu" bir türlü. "Kıyameti gelse de", "Ünzile" idi, "Firuze" idi "Deli Kız"dı işte! Aşkların çeşitini görmüş ve her türlü aşığa ve aşka vardı bir şarkısı, vardı bir derdi. Herkes şarkılarında kendilerinden bir şeyler bulur, herkesin vardır bir Sezen şarkısı gönüllerde, ezberinde. Ama illaki vardır! Gıdıklasan da çıkar dürtüklesen de, mutlaka! "Eve kokusu sinmiştir, duvarlara sesi", "Bir kedim bile yok" derdi ama vardır onca gönüldaşı, sevgi dostu! Ajda Pekkan'a gelince... O zaten belirli çizgisi, imajıyla kalplere sevgisini çizmekte. Hareketli şarkılarıyla "Ajda bizi diskoya götür" dedirtmekte... "Bir günah gibi saklasak" bile, "kimler geldi kimler geçti" desek bile, "geçmişi ondan almak bütün ümidimiz" sanırım! Geçmişte de var, şimdi de ve gelecekte de. Şarkıları kulaklardan, aşk sözleri kalplerde eksilmeyecek, eskimeyecek, yıllara meydan okuyacak! Mayo giyip şarkı söyleyecek hatta şarkılar! "Resim değil, çerçeve arasak" da "vitrinime değil iklimime gel" diye mesaj versek de "o cool kadın" yine Ajda! "Ne varsa onda var", "Dert bizde ferman onda!". Türkiye'nin değerleri. Yıllarca aşklara hizmet etmiş, kalp seslerini duyurmuş, uyarmış, itiraf ettirmişler. Sezen yazsın, Ajda söylesin. Ajda gibi ince olsun, wamp giyinsin, vahşiyi sergilesin, sesiyle de eşlik etsin! Gerdirse de o güzelliği eleştirenlere sebebim; duruşu, kıyafetleri, müziği, zevki olacak... Sezen zaten başka, o ayrı. Her şarkısına dair bir anısı mı olur insanın. Bunu başaran o! Kasetlerine klip çekmediği şarkıları, pek bilinmeyen yönlerini, mesajlarını, şarkılarını daha çok seven ben. Karakteristik bir sanatçı. Küçük dev gerçekten. Kulaklar kepçe, paldum dudak veya bal dudak, alna dökülen kaküller ve biraz da küt saçlar... İkisi birbirini tamamlayan. Belki biraz Nilüfer ve Zerrin Özer ile Türkiye'nin dört yapraklı yoncası! Pop müziğine katkısı büyük, sanatçı duruşları, fazla kokmaz bulaşmazlar tavırları ile... Şöhret uğruna birbirlerini karalamayan sonra... Bir çizgidedirler, ödün vermezler gene de. "Yok ki daha iyi bi yolu..." zaten! "Yakar geçerler" kaliteleriyle. Önemli iki isme diye başladığım yazıyı, sonlandırırım duygulara tercüman olan iki isme...
Bu yüzdendir ikisinin ayrı görünse de ayrılmaz beraberliği. Biri bir bardak kadar zarif, narin. Hatta bardağa da adını vermiştir. Biri ise devasa dudaklardan çıkan duygu yüklü buğulu bir ses. Bundandır onun dudak payı esasında... Her ikisi de birbirinin tamamlayıcısı...
"Öptüm",
Murat.    "Kanlıca / İstanbul"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder