"Zihnine sağlamca odaklanıp, kapadığın veya kapamaya çalıştığın veya kapamaya çalıştırılan odaların içinden yeniden geçip; beyin gücüne göre geçmiş tecrübelerine dayanan gözlemlerini ve beş duyu hissini yönetebilirsen anılar canlanır ve ben zaten yanında olurum, hissedersin." (Hangi kafayla yazdım sormayın, ben de bilmiyorum) Unutma, zamanın içindeyim... Unutma, seninleyim... Hani derler ya görmeyen göz katlanır. O göz sana ait. O göz içinde aslında. Ya açık tutarsın onu ya da kapalı. Kapalı tutarsan, "gözden de ırak olur, gönülden de..." Açık olursa, zaman-mekan farketmeden zaten seninle! İşte bu yüzdendir gönülde yakınlık zaman-mekan ilişkisi. Bazılarını zihninde açık tutarsın, daima aklındadır, aklındasındır. Empati sempati dünyası! Ve bazılarının yanındayken yakınısındır sadece... Ruhu yanında olmaz bazen. Bazen seni yanında sanır. Önemli olan uzaktayken bile yanında hissetmek. Zaman çabuk mu geçiyor. E hayat da kısa. Doğru orantısı tamam! Ama sen bu kısalığı göz açıp kapayıncaya kadar bile sığdırabilirsin. Bırak, zaten gelin ata, damat yata biner. Sen bata çıka kendi başını kayır! -Bu dünyaya geldiysen iyi kötü bi kaderin vardır en azından. Ne de olsa, kaderiyle birlikte doğar her insan.- Bunun için, püf noktası da sensin işin ana kumandası da... Pi sayısı bile sensin hatta! Sağlamanı yap, adımını at! Olanla, ölene çare yok. Olmayacak diye de bi şey yok! Önemli olan uzağı yakın edebilmek... Kumanda edersin işte o zaman, zamanı da yeri de şartları da... Ben zaten gülümsüyorum sana, sana ait o oda da... Beyin gücünle deneyimlerini harekete geçirirsen ben zaten işte ordayım! Senden bile yakınım sana, yanında...
ve kaçışımız... Malum, dünya bi muamma, bi bilinmezlik, bi kendini bilmişlik... Şu muamma dünyada bazılarımız muammalardan sıkıldığı için uğraşmak istemez çoğu kez, bir şeylerle. Sıkılır, daralır, bunalır... Azim çürük, hırs yok, endişe-kaygı-telaşe zaten yetiyor bi şeylere; zar zor yetişiyor hatta o şeylere. Stoklarla sınırlı haliyle... Aslında sonu bilinen bilinmezliklerden sıkılır bünye. Yeterince muammada yaşıyor zaten ruh1 Adam haklı! N'apsın?! O bu'nu tek eline almış oynuyor, bu şu'nun tek elinde; tamam da, zaman-hayat kimin tekelinde?! ...ya da tek elinde?!
Mutlu kalın.
Yanımdan ayrılmayın,
Yanınızdayım!
ve kaçışımız... Malum, dünya bi muamma, bi bilinmezlik, bi kendini bilmişlik... Şu muamma dünyada bazılarımız muammalardan sıkıldığı için uğraşmak istemez çoğu kez, bir şeylerle. Sıkılır, daralır, bunalır... Azim çürük, hırs yok, endişe-kaygı-telaşe zaten yetiyor bi şeylere; zar zor yetişiyor hatta o şeylere. Stoklarla sınırlı haliyle... Aslında sonu bilinen bilinmezliklerden sıkılır bünye. Yeterince muammada yaşıyor zaten ruh1 Adam haklı! N'apsın?! O bu'nu tek eline almış oynuyor, bu şu'nun tek elinde; tamam da, zaman-hayat kimin tekelinde?! ...ya da tek elinde?!
Mutlu kalın.
Yanımdan ayrılmayın,
Yanınızdayım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder