19 Temmuz 2013 Cuma

Takdire Şâyân

Sarıl sıkıca bana, omuzlarının genişliğinde kaybolayım
Sev sen yeter ki, bırak, günah ben olayım, ayıp olayım
Göz kapaklarını ört üstüme sımsıkıca geceleri
Benden başkasını deli sevme, düşünme yeter ki...

Yapımında ve yayınında herkese teşekkürler buradan, bu arada.
Kılavuzunu da koysalarmış keşke yanına(!)
Ay bugün başka güzel, şiirler yazılır bu saatte bin beşyüz kişiye
Sen de beni iliştir baş harfini koyduğun yerin yanına.

Dudağımın tuzunu al hadi, bu okyanus sıcağında
Güneş çağlasın, yıldızlar silkinsin, üstümüze düşsünler
Bulutlar yükselsin yükseleceği yere kadar(!)
Gönül zalimleri de beter olsunlar, sürünsünler...

Dudağımın tuzundan öp, al tüm nemini
Senin için saklarım sıcaklığını, ölç ve doyama diye
Emeğim üzerinde, kokum öyle; gidiyorum bu öyküyü bitirmeye
Rüzgâra iletirim selamını, selamın geçirir gideceğim yere...

Ay utanır, Güneş sıkılır sen hâlâ peşimdesindir yorulmadan
Kaç gün devrilir, ne dümen çevrilir; senin gerçekliğin takdire şâyan...
Hikâyeyi değiştir bence ortasındayken, mutlu olamayacağız sonunda.
Elindeyken yap geleni de, bile bile lades olmasın, körü körüne; yılın bir yenisine daha.

Sus ve seyret sadece yanıma gelişini, sondur, keyif al alabildiğine
Sigaranı yak ve dumanını tüttür imbatla, zevk alsın gün de bulsun kendini.
Sen uzak kal, boşalt içini, dök taşlarını eteğindeki
Ben yamaçlarımda gezdireceğim bin beşyüz kişiyi(!)

Saraylar dile gelir, mücerret yazarlar üstüme, boşver sen beni zaten!
Sular giydirir tüm çıplaklığımı; gökkuşağı şilteden, kelebeği lila saten
Yatağında kıvrıl yat bak, bu gece boş kalacak sol yanın...
Herkes rüya görürken biz biribirimizi görürdük ya hani, bu da artık... anın.

Yeşiller gizler günahımı korkma sen, maviye sar sarıl bu ara, bırak beni!
Yerler yakut, sedef, inci olsa beni tanır; saygı duruşuna geçerdi...
Ben gülünce dünya bile şaşırır ne yöne döneceğini...
Öp son bir kez ve ipinin gittiği yere kadar sal beni...

Çatlak Kalem / 19.07.2013
Delicedir Yazlar, Tam Bana Göre...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder