Genel geçer zevklerim olduğu söylenir hep. Bana özgü ama herkesin takdiri... Bu takdir bende katbekat duyacağım onura erişir. Biraz günümüzden biraz geçmişleri baz alarak ilgilendiğim bu alana da değinmeden geçmeyeceğim elbette. Bilenler bilirler ilgimi. Ve sırada moda var karşınızda! Peki, sadece kapitalist sistem içerisinde popüler kültüre hizmet eden bir sektör mü? Ya da yalnızca elit tabaka dediğimiz kesime mi hitap ediyor? Hayır. Elbette ki sermaye sahibi olmak başka, zevk sahibi olmak daha bambaşka bir şey! Çok parası olduğu halde zevksiz giyinen, rahat, bin isim sayabilirim. Aynı şekilde maddi gücü olmayıp da gayet şık giyinen milyonlarca insan da...
Ayrıca, markalar imaj tutundurma çalışmalarından sonra gayet zevksiz, biçimsiz ve kötü kombine renklerle tüketici karşısına geçebiliyorlar. Hiç de utanmadan! Gayet tembel işlerle... Neticede isim ya bunlar! Güvenleri fazla namlarına... Nice marka vardır, yalnızca isimden ibaret. AVM'lerde bile kötü ürünler olabiliyor ama neticede marka işte! Oysaki, hep marka değil, güzel olanı almaya çalışmalı insan. Çarşı ve pazarlardan da (küçük esnaf dediğimiz hani) çok güzel giyinebilirsiniz. İllaki marka olması şart değil. Kesinlikle, bazen o ürünler markalı ürünlere "bin basıyor!" Marka olsa o ürünün vay haline! Ki "iyi ki marka değilmiş" diyoruz... Dediğim gibi ucuza da zevkli kombinasyonlar üretebilir insan, sadece elit tabakaya has bir şey değil bu. İnsan içine çıkmak, kibar ve zarif... Saygı gösterisi ayrıca en başta. Başta kendine, sonra karşındakine ve dahi topluma. Yeter ki insan para değil, zevk sahibi olsun! O parayla alınamıyor çünkü...
Renkler ve modellerle, erkek ve kadına ilişkin modayı benim gözümden canlandırmaya hazır mısınız? Renkleri, modelleri ve aksesuarları kendi zevkime göre paylaşacağım sizlerle. Biraz da tüm bu moda unsurlarının kullanımı ve davranışlarımıza yansımasıyla iletişime bağlayacağım sanırım aslında, bir iletişimci olarak. Üç günde ele alacağım bir yazı dizisi bu. Başlayalım öyleyse sıcağı sıcağına...
*Kadınların saçlarının ucunu tutarak(kur yapma hareketiyle bağlantılı davranış modeli) yüzüne masum bir ifade vermesi sempatik değil son derece itici durmakta. Saçlarının doğallığını gösteren su dalgası ve düz fönlü
stiller(tipik kep töreni modelleri yani) daha tercih edilesi. Kırıklar ve dip boyası erkek bakış açısında fark edilir nokta artık. Azıcık daha özen diyoruz öyleyse...
*Erkeklerin saçlarını öne doğru silkelemesi ve saçlarını böyle düzeltmeye çalışması itici; ancak saçlarının (kuru saç tercihen/ belki biraz wax veya sprey olabilir) havaya kalkan uçlarını (balık sırtı, hafif eğimli dik saçlar, sağa sola yatık ya da ortadan ayrık havalı saç stilleri) elleriyle düzeltmesi her zaman bir adım önde gösterir. O erkek bakımlıdır ve bu hareketi yüzündeki ifadeyle bütünleştiğinde sıklıkla sexy olabilirler... İletişimin ta en başından beri başlama noktası olan "çekiciliğin faydalarına" girmeme gerek yok sanırım!
*Islak jölenin erkellere de kadınlara da yakışmadığı kanaatindeyim genellikle. Yorgun ve nemli (kirli) gösterdiğine inanıyorum. Belki her iki cins için de ancak ve ancak bukleli, kıvırcık saç tipine uygun düşmekte. Haricinde çirkin buluyorum. Hafif fönlü saç, kuru salaş daha bir favori!
*Erkek modasında dar kesimli ince triko hırkalar (fermuarlı değil, küçük ve sık düğmeli) içerisine bir gömlekle şık durmakta. Kolejli imajı yaratmakta. Yakınlarda trend haline gelen yakası açık (sıkça kullandığım tabirle ayrancı yaka) tişötlerle de hoş duruyor ancak herkes de değil. Tabii ki vücut yapısı uygun olanlar da. Yapılı vücutlarda yani. Omuzları geniş, göğüs şişkin ve dolgun gözüken kaslı vücut yapısı bu. Sarışın ve kumral erkeklerde daha hoş durmakta ayrıca. Aynı zamanda kadınlarda da straplez veya yakası açık bir tişört üstüne giyilen ince hırka gayet hoş ve alımlı. Tamamlayıcı renkte bir fularda kış şıkı olmaya yolunda ileri adımlar gerçekleştirebilir...
*Ayakkabı tipine göre erkek ve kadınlarda botun, konversin veya konvers tipi sporların (yüksek konçlu ayakkabıların) dar paçanın üstüne çıkması hoş durabilir ancak her ayakkabı için geçerli değil bu da. Dikkatli kullanılmadığında itici gösterebilir. Çoğu zaman ne kadar unisex olsa da...
*Boncuklu, altın veya gümüş bilekliklerden ziyade düğümlü, örgülü keten bileklikler erkek modasına daha uygun. Kıyafetleri daha iyi tamamladığını düşünüyorum. Kadın modasında da spor bileklikten ziyade ince zarif bir gümüş bileklik tamamlayıcı bir unsur olabilir ya da tek bir kalın bilezik (bileğin üzerinde dirseğin altında kalanlar) hoş olacaktır.
*Çantalarda kadın modasına özgü kahve, kızılkahve, petrol mavisi, siyah ve gri tonları tercih edilmeli, kışa ideal tonlar yani. Yazın bej, pudra pembesi, deve tüyü, beyaz... Geri kalan renklerin itici olabileceği kanaatindeyim. Tabii yargılamadan kıyafetle uyumunu da değerlendirmek gerekecektir. Ama sade her zaman bir adım önde ve cezbedicidir. Erkekler için ise takım elbiseyi tamamlayan ayakkabılarla uyumlu klasik iş çantalarının evrim geçirmiş halleri, boyut atlamış evrak çantaları, köşeli formları sahip çantalar ve spor çantalar(kadife, keten) hoş duracaktır. Bel çantaları ve küçük model çantalar(fotoğraf makinesi çantaları gibi) itici olacaktır.
Devamı için yarını bekleyiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder