10 Mayıs 2012 Perşembe

Akşama Fincan Böreği...

"Fış fışş kayıkçı, kayıkçının küreği, hop hop eden yüreği, akşama fincan böreğiii!!!" Nasıl bir ruh halidir bu diyecekseniz yanlış adrestesiniz! Şimdiden söyleyeyim. Demedi demeyin sonra. Evet, adıma yeşil çalanlar olur, kara çalanlar olur. Hoş, siyah her şeye yakışır ya. "Murat"ta da şık durur! Filan feşmekan... ya da bu saatte belki de keş mekan! Ayh, tamam sustum en iyisi. Fazla şımarmadan...

-Hoplama Zıplama Gönül-
Seni sordular geçen gün içime,
Parçalı bulutlu dedim.
Tembihlemiştin, "aman fazla bahsetme!"
Ben de üstü kapalı "iyi" deyip geçtim...

Tükenir gönüller, tükenmez kalem
Yorgun, deliler, kalpler erimez!
Bitkin savaşçı ve ibret-i alem
Terk-i diyar etse de yine de değişmez...

Anlatır derdini "çatlak kalem", halince
O hal ki hal midir tavrı boyunca
Kıvrılır bükülür zevk aldıkça!
Yine de halini sorana söylemez...

Sudan sebepten ağrıdı yüreği çoğu kez
Dinmedi sızısı, inledi tarumar, keşmekeş
Sevgi asıldı, seveni sıkıldı, suyu içildi beleş mi beleş!
Sevda dağlarında gezer durur bizim su ve ateş!

Kez, defa yok söyledim binbir kere!
On tekrar geç üstünden, ezber yarım kalır bi kere
Köri sosu, defne otu, sabun köpüğü her yere
Bağırarak konuşanın ağzına acı biber sürülse...

En derin yaralar açar hiç umulmadık an
Derbeder olur çıkarsın savruk kavruktur zaman!
En temelini kur ki düşüp sarsılmasın yalan
O zaman hayatta da aşkta da kazanırsın, yılmadan, yıkılmadan!

Dedik ya aşık olmak meşakatlidir, kerelerce...
Gönül oyun sansa da yanmıştır ağzı bi kere, durur boş boğazlığa!
Ey insanoğlu! bazen bu kadar çiğ mi olunur, bu kadar mı razı
Saatlerce konuşsam da yine bir şey anlatmadım gelir...

Seni sordular geçen gün içime,
Sağnak yağışlı dedim.
Tembihlemiştin, "sakın fazla söz etme!"
Ben de üstü kapalı "aşk" deyip geçtim...

Gününüz değerli kılınsın, aşkınız baki ve daim olsun.
Murat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder