Hani hep bahsi geçiyor ya hayatın zorluklarından... Ben de hep söylüyorum ya yaralı insan yoktur diye şu hayatta! Aynı hayat genelde olumsuz şeyler taşıdığı için taşlanıyor genelde. Güzel gitse de "inişli yokuşlu" diye bir tabiri var bu memleketin! Her şey düz gitmiyor işte bu şekilde. Bir Ajda şarkısı gibi yaşıyor gidiyoruz. "Hayatta her şey senin istediğin gibi olmuyor..." Tam cümle sonuna gelince gene başa gidiyor yavaşlanıp birden hızlanarak. Ve "Aynı Nakarat"ta buluyor kendini! Gönül yorgunluğu, iş yorgunluğu, vücut yorgunluğu, beyin yorgunluğudur gidiyor bakalım, gittiği yere... Kadar ulaşıyor bazen bazen de ulaşmadan yüz üstü bırakıyor seni! Kalıyorsun öylece ortada. Dımdızlak, yapayalnız çoğu kez. Bazen kırık bir çerçevede yaşatıyoruz kendimizi, bazen içli bir plak şarkısında bazen videolardaki eski kayıtlarda. O biziz! Kendimiz, kendiniz! Yüzleşiyoruz seneler sonra, bilmediğimiz kaderin oynatıp hayatın bizzat çektiği bir sahne arkasında! İzliyoruz kendimizi. Ciddi oyunculuğumuza ya gülüyoruz ya da gülüyoruz! Tıpkı sahne arkasındaki kaideye uyar gibi! Bir kare de yetiyor bazen anı hatırlamaya bir uzun metraj da bazen hatırlatmaya. En detaylıca ama özetini geçiyor sadece, hatırda kalanı. Farkındalık yaratanı. En çok sevileni. En çok haz duyulanı. Bazen de en acısı. En yoğunu. Duygunun, düşüncenin en kalabalığı, gürültülüsü, uzun namlulusu! İşte, hayatın kendisi gibi... Ya basma entarinin üstündeki dallı güllü çiçekler gibi renk renk, sıcak. Ya yamuk dizgili, eksik baskısı bir kitap içeriği gibi gürültülü, anlamsız, sıkıcı. En iyisi kendi kameranızdan, kendi kadrajınızdan bakmanız. O zaman daha bi huzurlu oluyor ama hayatın elinden alması zor tabii bu süreçte! Zorlu bir mücadele bu. Güçlü bir rakip. Sıkı bir heyecan. Ezeli karşılaşma! Hani fotoğraflarınızda çıkan tanımadığınız insanlar gibi. Çıkmaya gayret gösteren ama naparsa yapsın dikkate alınmayan bir şekilde müdahale görürsünüz sıklıkla. Sıkılsanız dahi bırakmamanız esastır bu uğurda! Tamam ya... Bu yolda! Vazgeçmek yok zira o sizi aldı bikere lensine, objektifindesiniz. İllaki çekecek. Ama çekerken de çektirecek. Pozu siz içinizden gelerek değil, o söyleyecek! Sizin içinizden geldiğince çekinmeniz için onu saf dışı bırakarak otomatiğe alıp hatta hem çekin hem çektirin! O yokken daha güzel olacak sanırım! Dedim ya bu işe bikere bulaştıysanız kaçış yok! O sizi nerde olursa gene bulur! Retina kodundasınız artık1 Bulaştıysanız artık çok geç! Bulaşmadan korkmadan buluşmayı deneyin kendisiyle. Bir ziyafet çektirin, hesabı da ona ödetin hatta sonunda! Sonra zaten masadan ayrılacaksınız! Ama doyup doymayacağınızı da siz belirleyeceksiniz tabii... Masanızda olması gerekenleri de elbette! Sohbet konusu, muhabbeti yönlendirecek sizlersiniz. İster buruk bir tat, ister bol kahkahalı, ister vefalı bir yemek olur bilemeyiz... Size bağlı. Yemeğin tadı ve sohbetin tadıyla anılacaksınız sonrasında! Sahip olduğunuz sizi siz yapacak, öyle anılacaksınız! Müzik, dans hepsi sizin. İster kullanın ister kullanmayın ama o bir fırsat tabii size sunulan. Size verilenlerle ne kadar yapacaksınız? Budur önemli olan. Ama en çok anılarınız, anlarınız, anlatılarınız yaşatacak sanırım sizi. Varsa katkılarınız, yoksa baktılarınız.. Her biri geçip gidecek nasıl olsa. Ama en çok masadaki haliniz işte! Bulaşmadan önce iyisi mi bir düşünün illaki bulaşılır zaten öyle veya böyle ama zamanı gelmeden düşünerek hareket etmekte fayda var tabii.. Dedim ya zor kurtarırsınız paçanızı. Öyle veya böyle yoracaktır, hırpalanacaksınız ama ödün vermeden, tavizsiz, strateji geliştirerek ilerlerseniz sorun olmayack! Meyvesini pudra şekeri eşliğinde yiyeceksiniz bir cam kâse içinde! Biliyorum, kafayı kırmadan çıkılmaz bu yola... Ama zamanla her şey değerini yitirir. Zaten geldiyseniz illaki orijinali gibi olmayacaktır hiçbir şey. Madem eskiyeceksiniz o vakit, hakkını verin! demeye getirtiyorum lafı. İstediğiniz şekilde bir yaşam olsun sizinkisi. Çiçek çerçeveler içinde hoş, latif, edalı... Ya da biraz daha mekanik ya da fazla iddialı... Dedim ya siz belirlersiniz her şeyin en güzelini de siz bileceksiniz!
Hayat zorlu maraton.. ve bu maratonda zafer kazanacağınız güzel maçlarınız olsun ki
İleride dönüp baktığınızda büyük bir keyifle izleyesiniz!
Sevgiyle,
Murat.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder