5 Mayıs 2012 Cumartesi

Pazar Sizin Gününüz Olsun! Sihirli Dokunuşlar...

Her hafta birbirinden hareketli geçiyor. Bunu günlere indirgersek şayet daha net bir şekil alacaktır. Haftaiçi yoğun tempolu geçer sıklıkla. Gençlerin okulları veya işleri, yaşlıların zaten her an yapacak bir şeyleri,  ev hanımlarının da izlemesi gereken "programları"! Gayet ciddiyim! Arkasında ne kinaye var, ne alay, ne aşağılama ne de başka bir şey.. Yanlış anlaşılmasın! Ancak durum böyle. Herkesin var bir koşuşturması, bir telaşesi. Yoğunuz işte cümleten. Pazartesiden cumaya kadar her gün bir iş çıkar karşımıza. Hatta cuma gününün ertesi bile doludur bazen ona da sarkar. Ancak bir gün vardır ki.. Diğer günlere benzemez. Ruh hali, fiziki yapısı daha dingindir. Daha uslu, daha sessiz, daha sakin. Çardaklı mesire yerleri gibi. Bir gün çocuklar koşar toprağın üstünden. Bir gün mangal yapılır, bir gün örgüler örülür sohbetler eşliğinde. Bir gün ortada sıçan oynanır. Bir gün çekirdek çitlenir, cips yenir, bereketli ve bol muhabbetli geniş sofralar sonrasında. Bir kez şenlenir. Aynı gündür ama bunların hepsi. İşte pazar da bunun tam tersi, her gün hızlı, atik geçer; pazarları durgun... Pazar günleri daha dingin daha durgundur. Yorgunluk atılır Türkiye'de, esasında dünyada. Türkiye daha hareketli pazar günü emin olun. Çarşılar, pazarlar aynı tempoda devam çünkü mesela. Yeni tüketim alanlarımız Avm'ler dahi öyle. Neyse, bu dindin-durgun günü kendimize seçeriz, seçmediysek de seçmeliyiz. Üniversitenin ilk sınıflarındayken genelde pazarları kendime ayırırdım, şimdi namümkün. Ancak o günleri özlemiyor da değilim hani. Pazarları en sevdiklerinizle, en mutlu hissettiğiniz kişilerin yanında, en mutlu hissettiğiniz şeylerle başbaşa, en mutlu hissettiğiniz şeyleri yaparak, oyalanarak bir dinlendirme tatilidir esasında. Bu yüzden kendinize ayırın. Öykü yazın, bir şeyler karalayın. Kareokeye gidin, dans edin, halısaha maçı yap-may-ın zira ertesi hafta boyu çekersiniz ceremesini, uzun bir zaman yapmadıysanız şayet. Kişisel bakımınızı yapın, kürlerle, meditasyonla dinlendirin ruhunuzu. Tütsüler yakın, ateşe bakın... Küveti doldurun sonuna kadar, biraz da köpükle dalın içine, ruhunuz da yenilensin, bedeniniz de... Saçlarınızı diplerine kadar masaj eşliğinde durulayın, yüzünüze her gün takındığınız maskeden farklı bir maske takın(!), ayaklarınızı tuzlu suda bekletin mesela. Pazar'ları kendinize ayırın. En azından birkaç hafta ayırırsanız, sonrasın da zaten misafirdir, pikniktir, arkadaş ortamıdır illaki boş bırakmayacaklardır bugününüzü. O yüzden arada başbaşa kalın kendinizle. Sihirli dokunuşlar yapın sadece o güne. İyi yapar. Haftaya dinç başlamak için şart, enerjiniz için farz, motiveniz için yeterli olacaktır, moraliniz için gereklidir zira, keza sağlınız için de. Bu yüzden, bu anlamlı günü -ki sizin için anlamı olmasa bile olacaktır sizin için artık- bu şekilde değerli kılın, önem atfedin güne.
Pazar'lar sizin, temenniniz benden olsun...
İyi hafta sonları!
Murat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder