Merhabalar yeniden ve iyi günler herkese!
Bugün biraz kolaya kaçma deyin ister, ister günden çalma, zamandan çalma diye yorun ama yazdığım birkaç yazı derlemesini sunmak istiyorum sizlere. Ki biz de daha önceden yazılmışı var(!) Paylaşmak diyelim bunun adına... Hatta vuslat diyelim, iki sevgilinin kavuşması babında, anlamında... Siz ve onlar. Tamam, abarttım gene sanırım, kabul. 0 halde ben sustum ve ve maksadımız aşağıda!
* * *
Hayatı boyunca hep yanlış kişiler mi tanır insan!
Hiç mi çıkmaz dertten.. gönülden anlayan!
Çok mudur değer vermek karşındakine, en az senin verdiğin kadar değeri..
Ya da yaraşır mı insanlığa, mahrum etmek başkalarına sevgini…
En güzel yıllarımı seninle yaşadım, en kötü anımı yine seninle..
En sevdiklerim yan çizdi hayat çizgisinde, en güvendiklerim kof çıktı..
İsteyen var mı, onlara olan sevgimi saklayan kalbi satılığa çıkardım!
Anıları toplamadım elle tutulmaz biçoğu çünkü, bilhassa dağınık bıraktım..
Beş para etmez insanların sevgisi mi lüzum eder, satılığa çıkardım…
Biraz viran, biraz yorgun ama mücadeleci, doktordan temiz de diyemeyiz halbuki ama tüm sevgilere yetecek kadar odası bulunan, aşklara sensörlü, yalnızlığa sansürlü, kıymet bilmeyene panjurlu, nankörlüğe karşı, inadına yardım, full donanım..
Beş para etmez kişileri barındıran bu kalbi satılığa çıkardım!!!
“İrtibat Tel: 0 aşk 999 kendin et kendin bul ki acı gerçekleri öğren
Fiyatta adamına uygun muamele, anahtar teslim, sahibinden…”
<< Çatlak Kalem >> 17.07.11
Hiç mi çıkmaz dertten.. gönülden anlayan!
Çok mudur değer vermek karşındakine, en az senin verdiğin kadar değeri..
Ya da yaraşır mı insanlığa, mahrum etmek başkalarına sevgini…
En güzel yıllarımı seninle yaşadım, en kötü anımı yine seninle..
En sevdiklerim yan çizdi hayat çizgisinde, en güvendiklerim kof çıktı..
İsteyen var mı, onlara olan sevgimi saklayan kalbi satılığa çıkardım!
Anıları toplamadım elle tutulmaz biçoğu çünkü, bilhassa dağınık bıraktım..
Beş para etmez insanların sevgisi mi lüzum eder, satılığa çıkardım…
Biraz viran, biraz yorgun ama mücadeleci, doktordan temiz de diyemeyiz halbuki ama tüm sevgilere yetecek kadar odası bulunan, aşklara sensörlü, yalnızlığa sansürlü, kıymet bilmeyene panjurlu, nankörlüğe karşı, inadına yardım, full donanım..
Beş para etmez kişileri barındıran bu kalbi satılığa çıkardım!!!
“İrtibat Tel: 0 aşk 999 kendin et kendin bul ki acı gerçekleri öğren
Fiyatta adamına uygun muamele, anahtar teslim, sahibinden…”
<< Çatlak Kalem >> 17.07.11
* * *
Hayatta yalnız değilsiniz! Sizi düşünen, gören,
tanıyan milyonlarca insan var… Belki de her birinden bir özellik
aldınız.. bilmeden.. ve onları da kırmadan… dedim ya hiçbirimiz yalnız
değiliz esasında…
En güzel benim diyen Hülya Avşar var mesela güzel hissedenler için kendini! En cezp edici tarafıyla Angelina Jolie… Yakışıklıyım diye de yalnız hissetmeyin.. tek değilsiniz siz de.. çünkü “sarışın”sanız.. bence itici de olsa genel kabul görmüş Kıvanç Tatlıtuğ; esmerseniz de Best Model Kenan İmirzalıoğlu yalnız bırakmayacaktır sizi… veya iyice yalnız hissetmemek adına siz de dahil olun Kılıçdaroğlu’na ya da Erdoğan’a… Ya da ne bileyim birinden olun işte! Melih’ci veya Eray’cı… Çift dahi olsanız yalnız değilsiniz… David ve Victoria yanınızda olacaktır dünyadan ya da Safiye ve Faik uzaydan ama içimizde yaşattığımız ve onlar gibi olmaya çalıştığımız fakat ne yazık ki(!) olamadığımız Feriha ve Emir, Eyşan ve Ömer ya da Mukaddes ve Rahmi… Yok, “bilmem kaç yaşındayım, evde kaldım, mutsuzum…” diyorsanız bunlar şikayet değil, üzülmeyin!!! “Görümce”miz (sağ üst köşede) gibi entelektüel olabilirsiniz veya Benjamin Linus kadar zeki! İnsanlardan farklı mı hissediyorsunuz.. aslında yalnız değilsiniz(!) Tam size göre isimler.. Ian Somerhalder, Şenay Gürler ve de Barbaros Şansal.. ve mesleği özenilenler tabii ki.. Acun, Gülse ve diğerleri… Bi İskele Sancak da siz hazırlayın Erhan Çelik gibi! Sabahların Sultanı veya Gecelerin Kraliçesi ilan edin siz de kendinizi madem. Gol Kralı olun, Ayın Elemanı olun, olun işte bi şeyler illaki! Boş durmayın n’olur… Arada “catwalk” yapın, camdan sarkın, amuda kalkın ki monotonluk hissetmeyin hayatınızda.. Sonra psikologlara yatırım, alışverişe yönelim, insanlara eğilim(adama sarma) gibi problemlere yol açabilir durum! Ya da kafayı kırar oturursunuz bi yerlerde. Beyaz önlüğü düzgünce giymeye adayken, ters giymeye onay alırsınız birilerince(!) Yazın isterseniz siz de duygularınızı “sol, mi, fa”lar eşliğinde… Sezen, Nazan, Tarkan, Nil, Tan, Serdar, Sinan gibi.. ya da alın Ajda gibi, giyinin “bardak” gibi. Elif Şafak olun, Stephen King okuyun, Ece Temelkuran’ı savunun veya genel kabul görmüşlere dokunmadan diğerlerini ezebilirsiniz.. basın ve geçin.. böcek kabuğu rengi taşıyanları ezin bilhassa. Derler ya hani en parlak yıldız olma yolunda ya diğer yıldızları söndürün ya da kaydırın gitsin hepsi etrafınızda(!) o misalde ilerleyin ve eminim ki yükseleceksiniz(!) Terazide olun, kova doldurun, akrep olup yelkovan “kova”layın veya “yay”lanın ama yükseleninizi takipleyin! Klasik müzik dinleyin.. zaten belli bir yaştan sonra ya liselik olursunuz ya da müzelik(!) İşte, o zaman, aklınız ya başka hayatlarda takılıp kalacaktır ya da kendi hikayenizi tatlandırarak yazacaksınızdır. Zaten o anda anlayacaksınızdır asıl.. zamanı da, hayatı da, insanları da..! Ama gene de siz olacaksınızdır merkezinizde dünyanınızın, merkezde, hayatınızda.. Tabii asla yalnız bırakmayacaklardır sizi, farkına varmasanız da.. Birileri daima olacaktır yanınızda!!! 30 Nisan 2011 – Eskişehir << Çatlak KALEM >>
* * *
Çilekli kanepe yeni favorim! Gene de bi çocuğa fazla ve bi o kadar da acayip bi bilgi olsa gerek hele ki 5 yaşındaysa Sezen Aksu'nun bilmem kaçıncı kocasının ismini soyadıyla birlikte bilmesi.. ve bi o kadar tuhaf ve komik ve trajiktir ki badem şekeri sanıp tüm parlaklığıyla öylece duran küçük beyaz sahil taşlarını yutması belki de.. Her şeye rağmen moda ve reklamı seviyorum! Mor'la karamsar veya mistik deyin siyah'la asil veya melankolik ama seviyorum onları da! Herkes herkesin zihninde tek bir kavramla tanımlı aslında, herkesin kendine özgü..tabii illaki! Şaşaalı'ları da gördüm silik sönükleri de ama gene de bir şey görmedim esasında. Yalın bi hayat, -de halinde bi mod ve "de" bağlacıyla kenetlenmiş cümleler..ve istifini bozmadan yolunda yürüyen insanlar belki biraz da. Tüm bunlarla birlikte ben, 20 kiloluk valizi taşıyorum ama kendimi bi adım daha götüremiyorum! bedenimi kaldıramıyorum, taşınamıyorum ne yazık ki..! (m.birol)
En güzel benim diyen Hülya Avşar var mesela güzel hissedenler için kendini! En cezp edici tarafıyla Angelina Jolie… Yakışıklıyım diye de yalnız hissetmeyin.. tek değilsiniz siz de.. çünkü “sarışın”sanız.. bence itici de olsa genel kabul görmüş Kıvanç Tatlıtuğ; esmerseniz de Best Model Kenan İmirzalıoğlu yalnız bırakmayacaktır sizi… veya iyice yalnız hissetmemek adına siz de dahil olun Kılıçdaroğlu’na ya da Erdoğan’a… Ya da ne bileyim birinden olun işte! Melih’ci veya Eray’cı… Çift dahi olsanız yalnız değilsiniz… David ve Victoria yanınızda olacaktır dünyadan ya da Safiye ve Faik uzaydan ama içimizde yaşattığımız ve onlar gibi olmaya çalıştığımız fakat ne yazık ki(!) olamadığımız Feriha ve Emir, Eyşan ve Ömer ya da Mukaddes ve Rahmi… Yok, “bilmem kaç yaşındayım, evde kaldım, mutsuzum…” diyorsanız bunlar şikayet değil, üzülmeyin!!! “Görümce”miz (sağ üst köşede) gibi entelektüel olabilirsiniz veya Benjamin Linus kadar zeki! İnsanlardan farklı mı hissediyorsunuz.. aslında yalnız değilsiniz(!) Tam size göre isimler.. Ian Somerhalder, Şenay Gürler ve de Barbaros Şansal.. ve mesleği özenilenler tabii ki.. Acun, Gülse ve diğerleri… Bi İskele Sancak da siz hazırlayın Erhan Çelik gibi! Sabahların Sultanı veya Gecelerin Kraliçesi ilan edin siz de kendinizi madem. Gol Kralı olun, Ayın Elemanı olun, olun işte bi şeyler illaki! Boş durmayın n’olur… Arada “catwalk” yapın, camdan sarkın, amuda kalkın ki monotonluk hissetmeyin hayatınızda.. Sonra psikologlara yatırım, alışverişe yönelim, insanlara eğilim(adama sarma) gibi problemlere yol açabilir durum! Ya da kafayı kırar oturursunuz bi yerlerde. Beyaz önlüğü düzgünce giymeye adayken, ters giymeye onay alırsınız birilerince(!) Yazın isterseniz siz de duygularınızı “sol, mi, fa”lar eşliğinde… Sezen, Nazan, Tarkan, Nil, Tan, Serdar, Sinan gibi.. ya da alın Ajda gibi, giyinin “bardak” gibi. Elif Şafak olun, Stephen King okuyun, Ece Temelkuran’ı savunun veya genel kabul görmüşlere dokunmadan diğerlerini ezebilirsiniz.. basın ve geçin.. böcek kabuğu rengi taşıyanları ezin bilhassa. Derler ya hani en parlak yıldız olma yolunda ya diğer yıldızları söndürün ya da kaydırın gitsin hepsi etrafınızda(!) o misalde ilerleyin ve eminim ki yükseleceksiniz(!) Terazide olun, kova doldurun, akrep olup yelkovan “kova”layın veya “yay”lanın ama yükseleninizi takipleyin! Klasik müzik dinleyin.. zaten belli bir yaştan sonra ya liselik olursunuz ya da müzelik(!) İşte, o zaman, aklınız ya başka hayatlarda takılıp kalacaktır ya da kendi hikayenizi tatlandırarak yazacaksınızdır. Zaten o anda anlayacaksınızdır asıl.. zamanı da, hayatı da, insanları da..! Ama gene de siz olacaksınızdır merkezinizde dünyanınızın, merkezde, hayatınızda.. Tabii asla yalnız bırakmayacaklardır sizi, farkına varmasanız da.. Birileri daima olacaktır yanınızda!!! 30 Nisan 2011 – Eskişehir << Çatlak KALEM >>
* * *
Çilekli kanepe yeni favorim! Gene de bi çocuğa fazla ve bi o kadar da acayip bi bilgi olsa gerek hele ki 5 yaşındaysa Sezen Aksu'nun bilmem kaçıncı kocasının ismini soyadıyla birlikte bilmesi.. ve bi o kadar tuhaf ve komik ve trajiktir ki badem şekeri sanıp tüm parlaklığıyla öylece duran küçük beyaz sahil taşlarını yutması belki de.. Her şeye rağmen moda ve reklamı seviyorum! Mor'la karamsar veya mistik deyin siyah'la asil veya melankolik ama seviyorum onları da! Herkes herkesin zihninde tek bir kavramla tanımlı aslında, herkesin kendine özgü..tabii illaki! Şaşaalı'ları da gördüm silik sönükleri de ama gene de bir şey görmedim esasında. Yalın bi hayat, -de halinde bi mod ve "de" bağlacıyla kenetlenmiş cümleler..ve istifini bozmadan yolunda yürüyen insanlar belki biraz da. Tüm bunlarla birlikte ben, 20 kiloluk valizi taşıyorum ama kendimi bi adım daha götüremiyorum! bedenimi kaldıramıyorum, taşınamıyorum ne yazık ki..! (m.birol)
* * *
Eskişehir'de yaya olmak, araba olmaktan çok
daha zor(!), ee napalım, trafik hali... Tesadüf diye bi şey yoktur her
şey planlı ve her şey olması gerektiği gibi. Eskiden bir şeytan tüyüm
vardı şu bikaç senede o da firar! Gel gör ki hayat şartları beni de
değiştirdi, şimdi "bi kedim bile yok"(!) ManYakça gelebilir ama en
sevdiğim aksesuarlar: kemer tokası, kol düğmesi ve kravat iğnesi..Bu
arada bi teşekkürüm olacak ki,, 'kendimi
bildim bileli öğrenciyim' klişesi üstüne şimdi bana "hangimiz öğrenci
değiliz ki?" ayakları yapma hayat!!!, sırası değil, ama tam mezun
olacağım sene dünyanın sonunu getiren, evet eveett, Maya'lar size tabii
ki bu 'teşekkür'üm!!! Ah.., Murphy seni nasıl unutabilirim ki... Gördüm
ki yaşattıkların daima hayatımın unutulmaz kareleri artık! Tüm
içtenliğinle sıkıntı yaşattığın için, beni aksiyon manyağı kıldığın
için! "Teşekkür olsun sana da!"(!) ve dostluklar.. Anladım ki hayat
devam ettiği sürece çıkarlarla örülü hayat ve siz.., karar size kalmış,
gergin "maskeli balo"ya değil, samimi bi "pijama parti"sine geçilmeli
sanki artık, hı? çünkü 10'dan geriye sayan hayat "sıfır" demiyor biz
gibi ne yazık ki..(!)
Saygılarımla,
Murat.
Ahh Murphy seni nasıl unutabiliriz ki..Ne zaman unutmaya çalışsak kendini hatırlatıyorsun:)
YanıtlaSil